Kaç Bin Âlem Yaratıldı ?

Behime

Global Mod
Global Mod
Kaç Bin Âlem Yaratıldı?

İslam inancında, yaratılışın ve varlıkların sayısının sınırlarını anlamak insanın hayal gücünü zorlayan bir konu olmuştur. Bu konuda en çok merak edilen sorulardan biri de "Kaç bin âlem yaratıldı?" sorusudur. İslam’ın temel metinlerinden biri olan Kur'an ve hadislerde "âlem" kelimesi, çok farklı boyutlarda varlıkları ve evrenleri ifade etmek için kullanılır. Bu yazıda, âlem kavramı, yaratılışın sınırları ve bu konuda sorulan bazı sorulara dair detaylı bilgiler sunulacaktır.

Âlem Kavramı Ne Anlama Gelir?

Kur'an’da geçen "âlem" kelimesi, “alemler” veya “evrenler” şeklinde çevrilebilecek bir kavramdır. Bu kelime, yalnızca maddi evreni değil, aynı zamanda insan, cin, melekler, bitkiler, hayvanlar ve hatta başka varlıklar ve boyutlar gibi daha geniş bir varlıklar bütününü ifade eder. İslam'da "âlem" kelimesi, Allah’ın yaratıp varlık sahasına yerleştirdiği her şeyi kapsayan bir anlam taşır. Bu bağlamda, bir “âlem”, bir tür varlıklar topluluğudur.

Kur'an'da, “Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yarattık” (Sad Suresi, 38:49) ayeti ile yaratılış sürecine dair bilgiler verilirken, birçok âlemden bahsedilir. Bu âlemler birbirinden farklı boyutlarda olabilir ve insanlar için anlaşılabilir sınırlar içinde değildir. Kısacası, âlem kelimesi, hem maddi hem de manevi varlıkları ifade etmek için kullanılır.

Kaç Bin Âlem Yaratıldı?

"Kaç bin âlem yaratıldı?" sorusu, hem teolojik hem de kozmolojik bir sorudur. İslam inancına göre, Allah’ın yarattığı varlıklar sayısızdır ve insanların bu yaratılışın tamamını anlaması mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim'de "gökler ve yer" arasında çok sayıda âlem olduğu belirtilir. Ancak burada geçen âlem, bizim bildiğimiz evrenin ötesindeki varlıkları da kapsar. İslam alimleri, her bir evrenin, âlemin yaratılışının farklı boyutlarda olduğunu belirtmişlerdir. Örneğin, bir âlem, yalnızca bir gezegen ya da galaksi olmayabilir; bu terim, farklı boyutlar, paralel evrenler ya da manevi alemleri de kapsayabilir.

Kaç Âlem Vardır?

İslamî düşünceye göre, Allah’ın yaratmış olduğu âlemler sınırsızdır. Her bir âlem, bir yaratılış evresidir ve her biri birbirinden farklıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), hadislerinde, "Allah’ın yarattığı âlemler o kadar çoktur ki, göklerin ve yerin sayısını kimse bilemez," demiştir. Bu hadisten anlaşılacağı üzere, âlemlerin sayısı kesin bir biçimde belirlenmemiştir. Bununla birlikte, bazı tasavvufî yorumlara göre, her bir âlem, bir başka âlemin tecellisidir ve her biri Allah’ın kudretini yansıtan birer aynadır.

Birçok İslam alimi, yaratılışın sayısız âlemden ibaret olduğunu belirtirken, her âlemin kendi düzeyinde bir işlevi olduğunu ifade etmiştir. Bu anlayışa göre, bir insanın kavrayış kapasitesi ancak fiziksel evrende meydana gelen olayları anlayabilecek kadar geniştir. Diğer âlemler ve boyutlar ise, Allah’a özgü bir bilgi alanına sahiptir.

Peygamberlerin ve Âlemler Arasındaki İlişki

Peygamberler, yalnızca bu dünyada değil, aynı zamanda diğer âlemlerde de varlıklar arası ilişkiler kurabilen kişilerdir. Özellikle Mirac olayında, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Allah’a en yakın olan âleme doğru yükselmiştir. Bu, yaratılmış olan farklı âlemler arasındaki bağların en somut örneklerinden biridir.

Peygamber Efendimizin Mirac’a yükselmesi, âlem kavramının sınırsız ve farklı boyutlarda var olan bir olgu olduğunu gösterir. Bu boyutlar, farklı varlıkların ve ruhların yaşadığı yerler olarak tasvir edilebilir. Bu anlamda, âlemler birer alemin en yüksek tecellisinde birleşen birçok farklı boyutun bir arada bulunduğu alanlardır.

İslamda âlem Sayısının Anlamı Nedir?

İslam’da âlem sayısının vurgulanması, yaratılışın büyüklüğünü ve Allah’ın kudretinin sınırlarını anlatma amacını taşır. Birçok farklı âlem olduğu söylenirken, bunların sayısı değil, her birinin Allah’ın hikmetini yansıtan özellikleri önemlidir. Âlem sayısının binlerle ifade edilmesi, insanların bu evrenin büyüklüğüne dair bilgiye sahip olamayacağını ve Allah’ın yaratışının büyüklüğüne vurgu yapar.

İslam’ın erken dönemlerinde, âlem kelimesi hem fiziksel hem de manevi anlamlar taşırken, zamanla bu kavram daha çok kozmik ve metafizik bir düzeye çekilmiştir. Örneğin, bazı rivayetlerde "yedi gök ve yedi yer" ifadesi yer alır ki bu da Allah’ın yarattığı farklı düzeylerdeki varlık alanlarına işaret eder. Bu tür açıklamalar, insanın bu evrende yalnızca bir nokta olduğunu anlamasını sağlar ve insanın Allah’a olan teslimiyetini artırır.

Sonuç

"Kaç bin âlem yaratıldı?" sorusunun cevabı, kesin bir sayı ile verilemeyecek kadar kapsamlıdır. İslam’a göre, Allah’ın yaratmış olduğu âlemler, insanın anlayış sınırlarını aşan bir büyüklüğe sahiptir ve bu evrenlerin sayısı Allah’ın kudretini gösteren bir sır olarak kalmaktadır. Her bir âlem, Allah’ın yaratma gücünün bir yansımasıdır ve bu âlemler, farklı boyutlarda ve farklı varlıklarla doludur. Yaratılışın bu derinliği, insanın evrendeki yerini ve Allah’a olan bağlılığını anlamasında önemli bir rehberdir. Bu anlayış, insanı hem alçakgönüllü yapar hem de Yaratıcı’ya duyduğu saygıyı pekiştirir.